Dr. Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu 25 Nisan 2021 tarihinde Belçika Türk Eğitim Vakfı’nın daveti üzerine online seminer verdi ve seminere ilgi çok fazlaydı.

Seminer BETEV başkanı Rıfat Bey tarafından açıldı ve Rıfat Bey BETEV çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ardından UAV müdürü Ali Çağlar federasyonu tanıttı ve seminere moderatörlük yaptı.

Sayın Budayıcıoğlu “Doğdugun Ev Kaderindir” dizisinden bahsederek konuya başladı. Çocuk gelişimi; çocuğun hareket etme, düşünme, hissetme ve başkalarıyla ilişki kurması esnasında gerçekleşir. Eğer bir çocuk aile içinde şiddete mağdur kalır veya tanıklık ederse sonraki hayatında  onun da şiddet uygulama ihtimali yüksek olacaktır. Çocuk ailede ne gördüyse onu yapacaktır ve bu bir şiddet zinciridir. Bu zinciri kırmak zordur ama kişi bu sorunu iyi bir eğitimle kıracak ve empati ve anlayış davranışı ile gelecek nesilleri farklı yöne götürecektir.

Dünyada birçok bir davranış biçimi insan tarafından şekillenmektedir. Davranışlar bireylerin yaşanan şeyleri farklı yorumlamalarından oluşmaktadır. Oluşlar arasında karşılıklılık söz konusu olabilir ve toplumda bireyler anlam sistemi üzerine kurulu gibi görünmektedir. Bazı tabulaşmış konular konuşulmadığı takdirde bireyler arasında sorunlar oluşabilir. İnsanlar fevri davranmadan evvel duygularını ve içgüdülerini törpülemeleri gerekmektedir. Yaralarımızla ne kadar yüzleşirsek o kadar çabuk iyileşiriz. Duygularımızı ne kadar frenlersek bu duygular olmadık bir zamanda patlak verecektir. Bu sebeple, ileriye yönelik kendimizi nasıl geliştirebiliriz diye düşünüp bir an önce harekete geçmemiz gerekmektedir.

Seminer bir saat sürdükten sonra soru cevap bölümüne geçildi. Gülseren hanımın senaristliğini yaptığı dizilerin ilgiyle seyredildiği vurgulandı ve katılımcılar bundan ders çıkardıklarını anlattılar. Bir katılımcının  “Çalışan anne olarak iş hayatı ile aile hayatını nasıl bir arada götürüyorsunuz” sorusuna Gülseren hanım şu cevabı verdi: Ne kadar da yorulsam evdekilere bildirmemek için eve güler yüzle girmeyi tercih ederdim, pozitif enerjimi çocuklarıma ve ev halkına vermeye çalışırdım. Çocuklarımla uyuyuncaya kadar her şeyle uğraşır sonra koltuğa oturduğumda üzerimde bir ton kamyon geçmiş gibi hissederdim diyerek, özgür ve mutlu bir çocuk yetiştirmenin yollarının koşulsuz sevgi, kucaklama, güven ve beraber geçirilen kaliteli sürenin olmazsa olmaz olduğunu vurguladı.